Ivır Zıvır Part 49

Merhaba sayın okuyucum. Ne zamandır ıvır zıvırlarımla sizleri meşgul etmediğimi fark ettim ve geri döndüm! Yazıyorum o halde varım..

Varlık ile yokluğun belli olmadığı şu günlerde gündemimizde dünya çapında bir terörizm söz konusu. Allah milletimize zeval vermesin. Hepimizi koruyup kollasın inşallah. Akşamları yatsı namazından sonra genel olarak böyle dualar ediyorum. Sizler de edin. Belli olmaz. Belki birimizden birinin eşref saatidir de; Allah kabul eder ve bir daha acılar yaşamayız..

Ölüm gerçekten çok ürkütücü bir şey. Sizleri bilmiyorum ama ben ölmekten ciddi manada korkuyorum. Bedenim toprağın altında çürürken ruhum bunun bilincine varacak mı merakı söz konusuydu son zamanlarda. Gel gör ki, bir akşam yatmış oyunumu oynuyordum. Merak edenler için söyleyim, bilgi yarışlı bir oyun; bu kez vurdulu kırdılı değil. Uzandığım yerden kalkarken nasıl olduysa elim çenemin altına çarptı. İnanılmaz bir acı hissettim. Çenemin alt kısmına bıçaklar saplanmış, çene kemiğimi kemiriyor gibiydi. Elimle yokladım, elime minik bir şişlik geldi. Ur gibi bir şey sanırım. Ben pek pimpirikli bir insan olduğumdan hemen doktora koştum sabah. Doktor anlam veremedi. Ödem de olabilir, başka bir şey de deyip beni araştırma hastanesine yönlendirdi. Sabah gidip baktırcam bakalım. Ne diyordum? Ciddi manada korkuyorum..

Korkarken oturup düşündüm. Sizleri de yönlendiriyim düşündüklerim konusunda. Bir kanser hastası olduğunuzu düşünün. Kanser olduğunuz an dünyanız başınıza yıkılıyor. Yapılacak bir şey kalmadığını, Allah'tan ümit kesilmediğini söylüyorlar. Üzülüyorsunuz. O dakikadan sonra yapacak bir şeyiniz kalmamış gibi hissediyorsunuz. 
Şimdi bir de patlamada ölen her hangi bir insanı düşünün. Sabah hiç bir şey olmayacakmış gibi sınavına girmiş o öğrencilerden biri olun. Ya da işine giden bir işçi. Durakta dururken aniden bomba patlıyor ve ölüyorsunuz.. Aslında söyleyecek milyonlarca kelimeniz varken, yapmanız gereken binlerce şey birikmişken, ne bir kaza sonucu ne de bir hastalıktan değil; ahmak bir bomba yüzünden ölüyorsunuz.. Kimseye elveda diyemeden..
Şimdi kanser hastasına dönelim.. Öleceğini bildiğinden; helalleşmek için zaman kaybetmiyor. Sevdiklerine elveda diyebiliyor, sarılabiliyor, son kez yaşıyor bazı şeyleri.. Belki tövbe ediyor kabul edilmesini umarak; belki ölmeden önce yapması gereken şeyleri yapıyor. Ailesiyle vedalaşıyor, söylemek istediği birşeyler varsa açıp söylüyor, daha korkusuzca oluyor hayata karşı. Canını kaybedecek çünkü, ötesi var mı?

Garip ama hayat bizi böyle ilginç bir yere getiriyor. Hastalıktan bile mutlu olabilecek hale geliyoruz. En acımasızca ani ölümleri; başka insanların hatası, ahmakça seçimleri yol açmaması dileğiyle.. Kaza'ya karşı boynumuz kıldan önce.. Hastalıklara da.. Allah hiç birimizi ne hastalıkla, ne de yol ortasında paramparça olmakla sınamasın inşallah. Ne bizi, ne sevdiklerimizi, ne de düşmanlarımızı bile.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..