Neydim, ne oldum


Yaşlıların şu meşhur lafı hep beni benden almayı başarmıştır. Ne oldum değil, ne olacağım diye düşün!

Çocukluğumdan beri yaşlılarla takılan bir insan olarak bunu hep amaç edinmişimdir. Yaşlılar dediysem, öyle 85 yaşlarındaki insanlar değil; benden yaşça büyük olan insanlardan bahsetmekteyim. Bu yüzden hep ne olacağımı düşündüm. Mesela ben küçükken polis olmak isterdim. Ortaokulun son sınıfına kadar bu amaçla yaşadım. Büyüyünce polis olacaktım ve süperkadın olarak tüm sokaklara korku salacaktım. Kötülerin azılı düşmanı, iyilerin kahramanı..

Sonra lise için polis okuluna başvurmak istediğimde matematik hocamın, ay pardon Türkçe hocamın etkisiyle vazgeçtim. Sen öğretmen olmalısın dedi bana. Yine bir ne olacağım korkusu aldı beni. Oturdum, öğretmen olma hayalleri kurdum. Üniversite sınavına ilk girdiğimde öğretmenliğe tutmadı puanım İstanbul içinde. Branş okumak istemediğimden yalnızca 5 tercih yaptım ve hepsi öğretmenlik.. Tabi hiç biri olmadı. Sonraki sene hala ne olacağım korkusu vardı içimde. Psikoloji okumaya karar verdim bu kez. Çünkü lisedeki mantık hocamı çok seviyor, mantıklı bir insan olmak istiyordum. Tekrar sınava girdim.

Babam beni karşısına aldı; kızım sen Kaymakam ol en iyisi dedi. Babamın kızıydım ben. Yine ne olacağım korkusuyla Kaymakam olmaya karar verdim. Sonra Kamu Yönetimini okumaya başladım. Baktım ki ben bu okulu bitiremeyeceğim, dersler çok saçma. Tekrar sınava girdim. Bu kez annem beni karşısına aldı. Kızım sen sosyal bir kızsın; Halkla ilişkiler okumalısın dedi. Ben yine ne olacağımı düşündüm. Anneme hak verdim. Benim kadar halkla ilişkili olmak isteyen başka bir insan yoktu heralde. Sonra annemin tercihi ile Halkla ilişkiler ve Reklamcılık kazandım. 2. senesinde Kamu Yönetiminden de mezun oldum. Kaymakamlık sınavına girmeye karar verdim ama ne olacağım korkusu izin vermedi. Halkla ilişkilerin staj döneminde aslında halkla ilişkiler okumak istemediğime karar verdim. 3. senesinde de Görsel iletişim tasarıma geçtim. Çünkü bir tek o bölüme geçtiğimde bir çok dersimi saydırabilecektim.

Bir çok dersi saydırıp 4 yıllık üniversiteyi 2 yılda bitirebilme azmini gösterdikten sonra kızım sen şimdi ne oldun sorusuna asla kısa bir cevap veremedim. Mesela, öğretmen oldum diyebilirdim. Ama hayır; ben kamu yönetimi mezunu, halkla ilişkiler ve tanıtım mezunu, görsel iletişim tasarımcıydım. Sanırım en sonunda ne olduğuma karar verdim. Fakat bu kez de insanlar görsel iletişim tasarımcıyı tanımadı. Grafikerim dedim. 2 yıllık mezunu heralde deyip aşağılandım.

Bu arada fotoğrafçılık kursları, bilgisayar eğitimleri de aldım. İngilizce öğretmenliği de yaptım bir ara bir dershanede. Sonra uzunca bir süre fotoğrafçılık yaptım. Fakat asla ne olduğuma karar veremedim. Aslında ne olacağıma da karar veremedim. Arada insan olmaya çalıştım; fakat gel gör ki, bazen onu da başaramadım.

Şu an sen nesin diye sorana, verebileceğim kısa bir yanıtımın olmaması sıkıntısındayım. Bazen yazar, bazen fotoğrafçı, bazen kamu çalışanı, bazen reklamcı, bazen grafiker oluyorum. Size ne lazımsa yaparım abi diyenlerdenim.

Fakat bana gelip sorarsanız; şu an yüksek lisansımı psikoloji alanında yapmak istediğimi söylerim. İçten içe; hala o mantık, psikoloji  ve felsefe üçlüsü içimi yiyip bitiriyor. Biz bu dünyaya okumaya gelmedik mi zaten? Ne demişti Allah? "Oku, seni yaradan Rabbinin adıyla Oku."

Yorumlar

  1. Grafikerlik iyidir. Hayal et ve ortaya çıkar..

    YanıtlaSil
  2. Ne kadar sancılı bir süreç bu. Ama ne iş olsa yaparımdan ziyade birçok alanda başarılı bir insan gördüm ben. Hiçbirinin ucunu bırakmamışsın.
    Sonra da şöyle bi dönüp kendi geçmişime baktım. Ben ne olmak istemiştim diye. Sanırım bize ne olmak istediğimizi seçebilecek birisi olmak öğretilmiyor. Öğretilebilecek bir şey değil aslında bu. Ne yapabileceğimizin farkında olup bununla ilgili fırsatları değerlendirebilecek duruma geldiğimizde biraz geç kalmış oluyoruz :)

    YanıtlaSil
  3. bir ilahiyatçı olarak azmini tebrik etmek istiyorum. Size ne lazımsa yaparım abi diyenlerdenim sözün de baya hoş olmuş başarılarının devamını dilerim :)

    YanıtlaSil
  4. Herkes bir şeyleri sana empoze etmiş ama sen de her tarakta bez bırakmışsın. Bu ne kadar güçlü olduğunu gösterir bence. Artık gücünü keşfet... :)))

    YanıtlaSil
  5. @syrakusa bb deniyorum. umarım iyi olur benim için de

    @keyaki ah bir de bana sor sancısını. aslına bakarsan her şeyden ayrı bir tad aldım. fakat şimdilerde yapabileceğim bir iş bulamama sıkıntısındayım

    @burak çok teşekkür ederim.

    @calimero kendimi iyi hissettim sayende, çok teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. Haddimi aşma riskine girerek soruyorum; mutlu musun?

    YanıtlaSil
  7. Ah, ben de en çok okumayı seviyorum :) Okul bittiğinde sırf o yüzden yüksek lisans yaptıydım :) Şimdilerde arada kendimi ilkokul mezunu gibi hissettiğimde üniversite sınavı ales falan giriyorum,şöyle azıcık moralim düzeliyor. Gelgelelim iş hanesinde ev hanımı yazıyor, hahaha :D

    YanıtlaSil
  8. Swiss army gibisin valla hayran kaldım..

    YanıtlaSil
  9. Her işi yaparım gibi Bi hava seziyorum sende :) yazını sıkılmadan okudum diyebilirim

    YanıtlaSil
  10. Gerçekten etkileyici bir yazı olmuş. İçimizden birisi derler ya hani. Belkide onun sıcaklığından. Ama kötü anlamda diyorum. Baskı, fikir dayatma, yeri geldiğinde asimile etme olayları çok var. Benim başıma bu konuyla alakalı gelmese bile çok kez önüm kesildi diyebilirim.

    Hakkında ve hakkımızda hayırlısı olsun.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bi sesin çıksın..