Mutluluk neydi?


"Ve her şeye rağmen şuna inanıyorum: Eğer mutluluktan ölünüyorsa, bu benim başıma gelmeli" dedi uzunca zaman önce Kafka dostum. Ben de O'na o zamanlar hak vermedim. Çünkü yoktum. Fakat şimdi düşününce inandım ki, adam haklıydı beyler.!

İşte mutluluk böyle bir şey. Kimi yanında arıyorsan önce içinde bulacaksın diyor ya hani Duman bir şarkısında. İçinde bulduğunun yanında mutlusundur işte, ötesi de yoktur ya hani.

Mutluluk zorla yakalanılan bir duygu olmasına rağmen bir o kadar da kolay kaybedilen bi'şey ne yazık ki.. Eğer güveniyorsanız, mutlusunuzdur. Mutluluğun temel yapı taşı budur. Güveniniz hafif bir sarsılmaya görsün, işte o an mutsuzluk iksirinden içmiş olursunuz. Ve o iksir o kadar berbat bir tada sahiptir ki; her fırsatta içine çekebilecek bir bağımlılığı vardır. İşin en kötü kısmı ise bu dakikadan sonra gelir. Mutsuzluğa alışırsınız. O'nunla yaşamaya..

Mutlu günler hep gerilerde bir yerlerde kalır o zaman. Size yalnızca mutsuzluk ve yanında getirdiği en berbat duyguları kalır. Oturun, mutluluğunuzu düşünün şimdi. Tam olarak mutluluk neydi ve nerede bırakmıştınız onu? Kime güvenmiştiniz de yalan söylemişti size? Kime güvenmiştiniz de üzmüştü sizi? Kime güvenmiştiniz de sizi hayal kırıklığına uğratmıştı? Kimdi o mutsuzluğun kaynağı? Peki o mutluluğunuzu geri getirebilecek miydi tüm o samimiyetsiz kelimeleriyle? Ben cevap veriyim: hayır.

Yorumlar