Ivır Zıvır Part 10

Özlemişsinizdir ıvır zıvırları. O zaman anlatayım.

Dün kuzenim bana mesaj atmış "Hacer arkadaşın var mı" demiş. Türkçe yazıldığı gibi okunduğundan ben de bunu direkt yazıldığı gibi okudum. Cevabım da "Hacer diye birini tanımıyorum. İlk kez duydum hatta. O beni tanıyor muymuş?" oldu. Kuzenimin cevabı beni benden aldı "Ya hacer derken hani yok mu böyle pc de siteleri falan çökertiyorlar" 

Seven insan kıskanır abicim. Hatta öyle bir kıskanır ki, siz anlayamazsınız. Hem de ne, yani. Sevmese insan kıskanmaz. Yani sokaktaki adamı neden kıskanalım ama değil mi? Ya da bizim olmayanı. Benimse kıskanırım. Hatta bazen öyle abartırım ki, neden abarttığımı anlamam. Ama bunlar tatlı abartışlar. Çok şekerler. Kıskandıkça insan daha çok seviyor çünkü. Sevdikçe içine sokası falan geliyor. Kesinlikle öyle.

Geçenlerde okul civarında bir yerde mantı yedim. Yılların mantı yiyicisiyim, ben böyle güzelini görmedim. Söylemiştim ya size mekanlar hakkında bilgi vereceğimi. Fotoğrafını çekmedim fakat kocaman bir tabakta geliyor mantınız. Cevizlibağ durağında indikten hemen sonra Yeşil Kundura'nın önünden aşağıya inerken "Garaj nerde?" diye kime sorsanız söyler. Mekana gidip mantınızı isteyin. 7 TL'ye paşa paşa doyun. Fiyat paylaşmayan bloggerlara da selam olsun böylelikle. Ben tüm mekanların menü paylaşımını yapacağım :)

Bugünlerde İstanbul'dan inanılmaz nefret ediyorum. İstanbul hariç her yerde yaşayabilirim gibi geliyordu ki Tokyo hariç diye ekledim hemen. Sanıırım yurt dışında böyle bir kaç ülke daha var. Ama gidipte yaşamak istediğim ülkelerden bir tanesi de Lihtenştayn hani. Hayal dünyası gibi geliyor bana. Gidip görmek lazım aslında. Neyse Türkiye'nin bir çok yerini henüz göremedim zaten. Gideyim, önce oraları göreyim de ; yurt dışı yaa kısmet. Diyeceğim o ki, kalabalıktan, insanlardan ve ulaşımdan inanılmaz nefret ettim. Boğuluyorum sanki buralarda. Çoğunlukla nefes alamadığımı hissediyorum. Bugün eve dönerken de öyle oldu. Bir ara cinnet geçirip otobüsteki insanları öldürmeyi falan bile düşündüm. Yok düşünmedim aslında. Ama yazarken düşünüyor insan. Yazarken aklına neler geliyor ah neler bilsen.

Peki milletçe tek ve değişmez bir sorunumuzun şarj aleti olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız bile artık biliyorsunuz.

Ve son olarak; özlüyo insan. İnsanın fıtratı çok güzel.

Yorumlar